11 Ekim 2012 Perşembe

Tanju Okan (1938 - 1996)



  1938 yılında dünyaya geldi. Liseyi Balıkesir’de bitirdikten sonra yurtdışında şan eğitimi aldı ve 1961 yılında Ankara’da profesyonel müzik hayatına başladı. 1962’de İstanbul’a geldi ve Müfit Kiper Orkestrası ile birlikte çalışmaya başladı. 1964 yılında hayatının dönüm noktalarından biri olan Erol Büyükburç ve Tülay German’la birlikte Balkan Melodileri Festivali’ne katıldı. Hemen ardından da ilk plağını çıkardı. Bu plak Sahibinin Sesi’nde çıktı. Daha sonraları Okan; Odeon, Arya, Regal, Fonex, Philips, Yonca, Diskotür, Balet, Nova, Gönül, Sinyal ve İstanbul Plak ile çalıştı.
Türk Popu'nun 60'lı yıllarını şekillendiren iki çok önemli eğilim vardı; Birincisi, Sezen Cumhur Önal ve Fecri Ebcioğlu'nun başını çektiği "yabancı şarkı üzerine Türkçe söz yazma" eğilimi, diğeri ise Balkan Melodileri Festivali ve Altın Mikrofon Yarışması'nın iteklemesiyle "Türkülerin aranje edilmesi"ydi. Tanju Okan, Milli Orkestra'nın bir solisti olarak aranje edilmiş türkülere yer verir ilk plaklarında. "Atmaya yürek" gereken "kum" hemen ikinci plakta "kunduraya dolar". Artık Türk Popu'nun efsanevi söz yazarlarından biri haline gelmiş Fikret Şeneş, ilk Türkçe şarkıyı Tanju Okan için yazar: "İki Yabancı"... Fecri Ebcioğlu da aynı şarkıyı (Strangers in the Night) aynı isimle Ajda Pekkan için yazmıştır.
70’li yıllarda Ergin Bener ve Hümeyra, Melodi Plak'tan ayrılıp kurdukları Yonca Plak'ın ilk plaklarından birini Tanju Okan'a yaptırırlar: "Hasret"... Moustaki'nin ünlü şarkısı "Le Meteque"in Türkçe versiyonu olan bu parça o güne kadarki en büyük Tanju Okan hit'i olmakla kalmaz, Türk Popu'nun da en önemli şarkılarından biri olur.
1975 yılında "Bütün Şarkılarım" albümünü çıkardı. Bundan sonra da "Kadınım"ı yapan Tanju Okan, zirveye çıkar bir kez daha. Bu dönemde Tanju Okan’ın söz yazarı Mehmet Teoman’dır. Bu işbirliği sonraki yıllarda da çok önemli bir plağın çıkmasına sebep olacaktır...
1980 yılında Garo Mafyan, Melih Kibar, Bora Ayanoğlu destekli "Yorgunum" albümü çıkar Kent firmasından. Hem Kent'in, hem de Melih Kibar'ın en sıkı dönemleridir. Bu nedenle masraftan kaçınmadan, çok derli toplu kadrolarla yapılır bu albüm.
90'lı yıllarda Türk Popu'nun yeniden canlanışı, Tanju Okan’ın yeniden albüm yapmasına neden olur. "İşte Tanju Okan" 95'i yayımlar. Bu dönemde Urla’ya taşınan sanatçı, siroz hastalığına yakalandı ve 23 Mayıs 1996’da öldü.
 
 
 
 
 
 
 
 

 

10 Ekim 2012 Çarşamba

Giovanni Battista Pergolesi (1710-1736)

Napoli’nin Pergola kasabasından doğduğu için Pergola’lı olarak anılan besteci 26 yıllık kısa yaşamısırasında Mozart’ı da etkileyen La Serva Padrona (Hanım Olan Hizmetçi) ile ün kazanmıştır. Ölümüne kadar pek çok beste siparişi alan Pergolesi, Napoli ekolünün Geç-Barok döneminde uvertür, arya ve birçok müzik formunu zenginleştirmiştir.
Magnificat, “Aziz olsun” anlamına gelen Meryem Ana’ya övgü amacıyla bestelenmiş Latince kilise şarkısıdır. 18. yüzyıl İtalyan kilise müziğinin en bilindik örneklerindendir. Pergolesi’nin kutsal metinler üstüne bestelediği koral müziklerinden en ünlüsü Stabat Mater’dir. Onun yanısıra Missa’sı ve Magnificat’ı da özel bir yer tutar. Şimdi sizleri bu çok özel ilahiyle başbaşa bırakıyorum keyifli dinlemeler :)
 
 
 
 
Videodaki Görsel: Pietá Bellini / Pietà /detay
 
 
 

Archive Again


En sevdiğim şarkılar arasında halen ilk 10'daki yerini korur Archive'in Again'i.. İnsanın içini tarumar etmenin çok daha ötesinde bu şarkı bana Rimbaud'nun hayatının gözlerimin önünden bir film karesi gibi geçmesine sebep olur. Çünkü Rimbaud'nun hayatı again' lerle doludur. Again, Try again, not again gibi.. Keyifli dinlemeler :)